skip to Main Content
Sınır Dışı İşleminin İptali Dava Dilekçesi Örneği – VAN AVUKAT

Sınır Dışı İşleminin İptali Dava Dilekçesi Örneği – VAN AVUKAT

                                                             VAN NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

Adli Yardım Taleplidir.

 

DAVACI : Yaser NAGHDALİ
VEKİLİ : AV.GÖKHAN BAŞKURT – Adres UETS adresidir.

DAVALI : VAN VALİLİĞİ
KONU : Van Valiliği İl Göç İdaresi tarafından müvekkilimiz hakkında tesis edilen 15892012.101.18.03.1 sayı numaralı Sınır Dışı Etme Kararının İptali İstemi Hakkında.

AÇIKLAMALAR:

1-) Van Valiliği İl Göç İdaresi tarafından Afgan uyruklu müvekkilimiz hakkında tesis edilen15892012.101.18.03.1 sayı numaralı Sınır Dışı Etme Kararı açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Şöyle ki müvekkilimizin yakalama koşulları ve özellik arz eden durumu değerlendirilmeden işlem yapılmıştır. Davalı idarece müvekkilimizin menşe ülkesine gönderilmesi durumunda hayatının ,özgürlüğünün ,maddi ve manevi bütünlüğünün tehlikeye gireceğine ilişkin ciddi emarelerin olup olmadığı hususu yeterince ve etkin şekilde araştırma konusu yapılmamıştır. Müvekkilimizin kötü muameleye maruz kalma konusunda ” gerçek bir risk ” ile karşı karşıya olup olmadığı ve 6458 sayılı kanunun 4. Ve 55. Maddesi kapsamında olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu nedenle söz konusu karar hukuka ve insan haklarına aykırıdır.

2-) Müvekkilimiz Afganistan’da artan şiddet olayları ve Afganistan’da yönetimin Taliban tarafından ele geçirilmesi nedeniyle artan tehdit ve baskılardan kurtulmak için ülkemize sığınmıştır. Müvekkilimiz yaşamakta olduğu bölge yapısı ve ailesinin genel yapısı itibariyle Taliban öncesi yönetimi ile ilişkileri olan kimselerdendir. Müvekkilimizin ailesi Taliban’la ilişkisi olmayan kimselerdendir. Müvekkilimizin akrabaları Afganistan’da ,Afganistan Ulusal Ordusunda görev almış ve yıllarca çalışmıştır.

3- Müvekkil YASER ve eşi HADİSA NAGHDALİ Afganistan vatandaşıdırlar. Müvekkilin ailesinden bir çok kişi Afganistan da devlet kurumlarında memur olarak çalışmaktaydılar.Taliban yönetimi ele geçirdikten sonra müvekkilimin ve ailesini işlerinden çıkarmışlardır ve yaptırımlar uygulamışlardır. Müvekkilin eşinin tüm akrabaları Amerikaya ve Avrupaya iltica etmişlerdir. YAser 6 aylık kızı Afra ve eşi Hadise ile birlikte İran’a kaçmış ve ordanda TÜRKİYE ye sınırdan geçiş yapmışlardır. Van ın Tuşba ilçesinde kolluk kuvvetlerince yakalanmış ve KURUBAŞ GERİ GÖNDERME merkezine teslim edilmişlerdir.
• Müvekkiller AFGANİSTAN daki taliban zulmünden kaçmışlardır. Çünkü kalmaları halinde muhalif görüşte olduklarından dolayı idam edilip ya da işkence dışı bir muameleye uğrayacaklardı. Tek çareyi müvekkilim ailesini alıp AFGANİSTAN dakaçmakta bulmuşlardır. Zira TALİBAN rejimi yöndetimi ele geçirdikten sonra özgür halk üzerinde baskıcı ve despot bir yönetim sergilemeye başlamışlardır.Tekrar ülkelerine teslim edilmeleri halinde idam edilme ya da insanlık dışı bir muamaleye uğrama ihtimalleri çok yüksektir. Müvekkiller şuan KURUBAŞ GERİ GÖNDERME merkezindeler. Gidip vekilleri olarak kendilerini gördüm Afra daha 6 aylık bir kız bebeği ve oradaki kalma şartlarından dolayı çok zorluk çekmekte. Kamptaki kalma koşullarından dolayı annesi bebeğinin ihtiyaçlarını tam anlamıyla giderememektedir. Süt , mama ve bez ihtiyaçları eksik kalmaktadır. Aksi takdirde bebeğin yaşamı ihtiyaçların giderilememesi ve kamptaki hijyen koşullarından dolayı tehlikeye girecektir.
• Müvekkil HADİSA ve eşi YASER kampta ayrı odalarda tutulmakta günde sadece 1 saat görüşebilmektedir. Afra annesinin yanında kalmaktadır.Annesinin yaşı küçük olduğundan tek başına AFRA nın bakımını yapamamakta ve zorlanmaktadır.

4) -Müvekkilin AİLESİNDEN bir çok kişi TALİBAN öncesinde AFGANİSTAN da devlet kademelerinde çalışmaktaydılar. Şu an akrabaları İran Pakistan ya da sınır ülkelerinden birinde olması ya da AFganistan içerisinde kaçak yaşaması muhtemeldir. Söz konusu bu durum müvekkilimizin ve ailesinin de tehdit edilmesine ve akrabalarının nerede olduklarının kendilerine sorulmasına neden olmuştur. Taliban’ın müvekkilimizi ve ailesini eski hükümet yanlısı görmesi ve onlar üzerinde baskı kurması ,tehdit etmesi müvekkilimizin menşe ülkede yaşamına devam etmesini ciddi anlamda zorlaştırmıştır. Bu durumun artık katlanılamaz boyutlara ulaşması ve son dönem uygulamaları da göz önünde bulundurulduğunda müvekkilimizin canı,özgürlüğü ve maddi manevi bütünlüğü ciddi anlamda tehlikededir.

4- Müvekkilimizin özellik arz eden durumu ve menşe ülkedeki son durum bir bütün olarak değerlendirildiğinde söz konusu sınırdışı etme kararının hukuka uygun olmadığı son derece açıktır. Nitekim müvekkilimiz uluslararası koruma başvurusunda bulunabilecek kişilerdendir. Bu yönde bir değerlendirmenin yapılabilmesi ve söz konusu iddiaların değerlendirilebilmesi için söz konusu işlemin iptali gerekmektedir.

5- Taliban örgütünün birçok saldırı yapması ,eski asker ve memurları infaz etmesi , yönetimiyle barışık olmayan sivilleri cezalandırmasınını yaygınlaşması müvekkilimizin ülkesinden kaçmasına sebebiyet vermiştir. Taliban’ın eski hükümet yanlısı olan çalışanları infaz etmesi en iyi ihtimalle işsiz bırakması ve ayrımcı tutuma maruz bırakması bilinen bir durumdur. Bu haliyle müvekkilimizin menşe ülkeye gönderilmesi durumunda maruz kalacağı durum insan hakları ile bağdaşmayacaktır. Bu durum hem emsal uygulamalar hem birçok uluslararası araştırma raporlarında ortaya konmuştur. Uluslararası Af Örgütü bugün yayımladığı yeni brifingde, Taliban’ın, Afganistan’ın kontrolünü ele geçirdiği tarihten bu yana geçen bir yılda; insan haklarına planlı saldırılarını artırarak azınlık gruplara zulmettiğini, barışçıl protestoları şiddetle bastırdığını, kadın haklarını baskı altına aldığını ve Afganlar arasında korku yaymak için yargısız infazlara ve zorla kaybetmelere başvurduğunu belirtti.( Uluslararası Af Örgütünün Hazırlamış olduğu 15/08/2022 tarihli Rapor ekte sunulmuştur. )

6- Taliban’ın saldırıları sonucunda birçok yerde binlerce sivil ve asker hayatını kaybetmiştir. Bu saldırıların amacı can kaybı ve insanları örgütün korkutucu etkisiyle karşı karşıya bırakmaktır. Taliban’ın yönetimi ele almasından sonra da birçok infaz işlemi yapılmıştır. Yeni uygulamalar getirilmiş ve sosyal düzen ortadan kaldırmıştır. Muhalif örgütler, eski hükümet yanlıları ve Taliban arasında çatışmalar halen devam etmektedir. Ülkede yaşamaya devam eden insanlar temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamaktadırlar. En temel ihtiyaçlardan biri olan inanç ve ibadetlerini yerine getirirken bile can güvenlikleri bulunmamaktadır. 05/10/2022 tarihinde Kabil’de camide meydana gelen patlama da bu durumu gözler önünde sermektedir.

Afganistan’ın başkenti Kabil’de bir camide meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 2 kişi hayatını kaybetti, 18 kişi yaralandı.( Cumhuriyet Gazetesi)

7- Davalı idare müvekkilimizin menşe ülkesinin durumu ve şahsi özel durumu hakkında hiçbir inceleme yapmamış ve işlem tesis etmiştir. Geri Gönderme Yasağı yönünden hiçbir inceleme yapılmamış ve müvekkilimizin menşe ülkeye gönderilmesi durumunda nerede yaşayacağı ne şartlar altında yaşayacağı değerlendirilmemiştir. Müvekkilimiz öncelikle menşe ülke şartları sebebiyle 6458 Sayılı Kanunu’nun 4.maddesi kapsamında geri gönderilmeyecek kimselerdendir:
Hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez.

8- Müvekkilimizin ülkeden kaçışı,yaşı, yaşadığı şehir menşe ülkedeki son durum ve Taliban’ın tutumu bir bütün olarak değerlendirildiğinde müvekkilimizin ülkesine iadesi halinde telafi edilemez zararların ortaya çıkacağı ortadadır. Müvekkilimizin canı ve hürriyeti tehlike altınadır. Nitekim ülkemizin de aralarında olduğu sözleşmeye taraf ülkelerin sorumlulukları aşağıdaki gibi düzenlenmiştir.

Sözleşmenin 33. maddesi, “1.Hiçbir Taraf Devlet, bir mülteciyi, ırkı, dini, tâbiiyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olacak ülkelerin sınırlarına, her ne şekilde olursa olsun geri göndermeyecek veya iade etmeyecektir.

İSTEM VE SONUÇ :

Öncelikle müvekkilimizin sığınmacı olması ve ekonomik gücünün olmaması sebebiyle adli yardım talebimizin kabülüne
Van Valiliği İl Göç İdaresi tarafından müvekkilimiz hakkında tesis edilen15892012.101.18.03.1 sayı numaralı Sınır Dışı Etme Kararının İptaline
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına
Karar verilmesini arz ve talep ederiz. 10.08.2023

Davacı Vekili
AVUKAT GÖKHAN BAŞKURT

 

Ek:

Avukatlık Vekaletnamesi.
Uluslararası Af Örgütünün Hazırlamış olduğu 15/08/2022 tarihli Rapor
Müvekkillere ait pasaportlar ve kimlikler.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesaj
Whatsapp
Merhaba