skip to Main Content
İdari Gözetim Kararına İtiraz – Van Avukat – Yabancılar Hukuku

İdari Gözetim Kararına İtiraz – Van Avukat – Yabancılar Hukuku

VAN ( ) SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

 

İTİRAZ EDEN                    : AHMADULLAH PAMİR-99419448480

ADRESİ                              : Zekeriyaköy Mah. Gece Sefası Çıkmazı Sk. No:9 Sarıyer/İstanbul

AVUKAT                               : Av. GÖKHAN BAŞKURT                    UETS ADRESİDİR.

KARŞI YAN                        : VAN VALİLİĞİ-İl Göç İdaresi Müdürlüğü

KONU                                 : İdari gözetim kararının kaldırılması ile müvekkilin serbest bırakılması talebidir.

 

AÇIKLAMALAR

  • Müvekkilim Abdullah PAMİR hakkında ABDULLAH PAMİR hakkında Van Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 04.09.2023 tarih, 1677298.101.18.03.17 sayı numaralı işlemi ile idari gözetim kararının uzatılması kararı verilmiştir. İlgili karar müvekkilime tebliğde edilmemiştir. Müvekkilim halihazırda Van – Kurubaş merkezinde tutulmaktadır. Verilen karar hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karardır.

 

  • 08.2023 tarihinde kolluk tarafından yapılan denetimlerde müvekkilimin üzerinde 3 gram uyuşturucu madde yakalanmış, TCK md. 191 kapsamında işlem yapılarak müvekkilim göç idaresine teslim edilmiş, akabinde davalı idare tarafından müvekkilim hakkında “Kamu düzeni açısından tehdit” oluşturduğu kabulü ile idari gözetim kararı verilmiştir. Müvekkilim halihazırda Van Kurubaş Geri Gönderme Merkezinde bulunmaktadır.Müvekkilim Ahmadullah PAMİR, Afganistan ülkesi vatandaşı olup, 2016 yılında ailesi ile bilikte yasal yollardan ülkemize gelmiş, 7 seneyi aşkın süredir ülkemizde ikamet etmektedir. Müvekkilim kendisi dahil 9 kardeş olup, anne, baba ve tüm kardeşleri ülkemizde ikamet etmektedir. Müvekkilim İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Bölümü öğrencisi olup, aktif öğrenim hayatı devam etmektedir. (Aile tablosu ve öğrenci belgesi ektedir)

 

  • Müvekkilimin Babası Ainullah Mangal, Annesi Rana Mangal, kardeşleri Neda Mangal, Hava Mangal,

Abdul Hai MangalMangal 2020 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmuşlardır. “Uskumruköy Mah. 3. Cadde Eren Sk. No:4/1 Sarıyer/İstanbul” adresinde bulunan taşınmaz müvekkilin babasına, “Zekeriyaköy Mah. Akzambak Sk. Gece Safhası Çıkmazı, No:9 Sarıyer/İstanbul” adresinde bulunan taşınmaz müvekkilin abisi Hamidullah KHYBER’e aittir. Müvekkilim ve ailesi abisine ait taşınmazda ikamet etmektedir. (Tapu kayıtları ve T.C. Kimlik kartları ektedir.) İzah edildiği üzere müvekkilim ve ailesi 7 yıldan fazla süredir ülkemizde yaşamaktadır. Uzun yıllarda Türkiye’de yaşama niyetindedirler. Bu bağlamda aile üyelerinin bir kısmı vatandaşlık almış bir kısmı da şartların sağlanması durumunda Türk vatandaşlığına geçme niyetindedir. Müvekkilimin ailesi uzun süre Türkiye’de yaşama niyetinde olduğundan tüm yatırımlarını ülkemize yapmış, taşınır ve taşınmaz mal edinmişlerdir. Bugüne kadar da herhangi bir şekilde ne müvekkilim ne de aile üyelerinden birisi suça karışmamış, kamu düzenini bozacak nitelikte eylemleri olmamıştır. Müvekkilimin itham edildiği suç nedeniyle hem kendisi hem de aile üyeleri mahcubiyet hissetmektedir. İzah edildiği üzere müvekkilimin tüm ailesi ülkemizde olup, Afganistan ülkesinde hiç kimsesi bulunmamaktadır. Sınır dışı edilmesi halinde tabiri caiz ise gidecek hiçbir yeri yoktur. Kaldı ki idarece ayrıca sınır dışı etme kararı da alınmış olup, söz konusu kararın kaldırılması içinde idari yargıda dava açılmıştır. Yargılama sürecinde geçecek süre, müvekkilin ailesinin Türk vatandaşı olması, aile üyelerinin ülkemizde bulunması, kendilerine ait konutlarının bulunması, müvekkilin üniversite öğrencisi olması ve eğitiminin devam etmesi, sabit ikamet sahibi olması hususları göz önüne alındığında idari gözetim kararı verilmesi hakkaniyete uygun düşmemektedir.ektedir.)

 

  • Müvekkilin üzerinde sadece 3 gram uyuşturucu madde yakalandığı için idari gözetime alınmış ve özgürlüğü kısıtlanmaktadır. Suçun kanuni lafzına baktığımızda TCK m.192/2’ye göre “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.”

Müvekkil polis kontrolünde durdurulduğu esnada , kendi rızası ve isteğiyle uyuşturucu maddeyi çıkarıp polislere teslim etmiş hiçbir şekilde direnmemiştir. Kendisi uyuşturucu maddeyi satanların yakalanması için gereken çabayı göstereceğini de polislere bildirmiştir.

 

  • Müvekkilim hakkında daha henüz bir yargılama yapılmadan kamu güvenliğini bozduğu gerekçesiyle idari gözetim altına alınmıştır. Müvekkilin bu dosyadan etkin pişmanlıktan faydalanma ve beraat etme ihtimalide yüksektir. Masumiyet karinesi gereğince ; hakkında suç isnadı bulunan bir kişinin adil bir yargılama sonunda suçlu olduğuna dair kesin hüküm tesis edilene kadar masum sayılması gerektiğini ifade etmekte ve hukuk devleti ilkesinin bir gereğini oluşturmakta olup kişi hakkında suçlulugu hükmen sabit oluncaya kadar geçerliliğini koruyan bir muhakeme ilkesidir.Bu ilkeye göre bir kişinin suçlu olduğu sabit oluncaya kadar suçlu sayılamayacağı kabul edilmektedir.Masumiyet karinesi adil bir yargılamanın sağlanabilmesi, bireyin onurunun korunabilmesi, yargılamanın yürütülebilmesi ve birey hakkında insan haklarına uygun bir yargının gerçekleştirilmesi için elzemdir. Suçlu olduğu henüz bilinmeyen bir kimseyi masum saymak da insana saygı duyan uygar bir görüşün ifadesidir. Buradaki masumluk bir kesinlik değil varsayımdır. Bu sebeple de hukukta karine adını almaktadır. Anayasamızla düzenleme alanı bulan masumiyet karinesinin altında yatan temel görüş; herhangi bir vesileyle suç şüphesi altında olan bir kişiyi, gerçeği araştırmadan suçlu saymaya kolayca eğilim gösterenlere karşı hukukun bir ihtarıdır.Anayasa’nın 38. maddesinde ”Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” Müvekkil hakkında henüz bir yargılama yapılmadan , ceza almadan ve suçluluğu sabit olmadan , kendisi hakkında kesin hüküm verilmeden , kamu düzenini bozması gerekçe gösterilerek , idari gözetime alınmış ve ilerleyen süreçtede sınır dışı edilecektir. Bu durum hakkaniyetle ve insan haklarıyla bağdaşmamaktadır. Müvekkilim yargılansaydı ve suçluluğu sabit görülüp ceza alsaydı. Kamu düzenini bozduğu hususunu tartışabilirdik. Zira ceza davasının sonucunu beklemeden bu şekilde ithamda bulunmak , Uluslararası sözleşmelere ve anayasamıza aykırılık oluşturacaktır.

 

  • MÜVEKKİL HAKKINDA İDARİ GÖZETİM KARARI VERİLİRKEN , KAÇMA VE KAYBOLMA RİSKİ , KAMU GÜVENLİĞİ GEREKÇE GÖSTERİLMİŞTİR.Kendisi ülkeye kaçak yollardan girmemiştir. Kendisi İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Bölümü öğrencisi olup, aktif öğrenim hayatı devam etmektedir üniversite okumaktadır.  7 seneden beridir ülkemizde ailece yaşamaktadırlar. Annesi babası kardeşleri TÜRKİYE vatandaşı olmuşlardır. Müvekkilin kamu düzenini bozduğu iddia edişmiş fakat kendisi yüz kızartıcı bir suça karışmamaıştır. MÜVEKKİL SABİT İKAMETGAH SAHİBİDİR. Abisi Hamidullah KHYBER’e  ait “Zekeriyaköy Mah. Akzambak Sk. Gece Safhası Çıkmazı, No:9 Sarıyer/İstanbul” adresinde müvekkilim ve ailesi ikamet etmektedirler. Müvekkilimin en azından bu aşamada ceza dosyası sonuçlanana kadar idari gözetimi kaldırılmalıdır.Müvekkilin sınır dışı işleminin iptali içinde İSTANBUL 1. İDARE MAHKEMESİNDE dava açtık. İlgile evrakları da dilekçemin ekine ekleyeceğiz.

 

  • Müvekkil NİŞANTASI ÜNİVERSİTESİNDE ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ 4. Sınıfta okumaktadır. Bu sene mezun olacaktır. Eğitimine devam etmemesi halinde, eğitim hayatı son bulacak ve tüm emekleri boşa gidecektir. Müvekkilin eğitim hayatı 15 EYLÜL de başlayacaktır. Kendisi üniversite öğrencisi ve sabit ikametgah sahibidir. Bu aşamada idari gözetimi eğitim hayatının devam edebilmesi için , alternatif bir yükümlülüğüde çevrilebilir. İdari gözetimden sağlanan fayda bu şekilde sağlanabilir.Zira zaten kanunda alternatif yükümlülükler belirtilmiştir. Aksi takdirde bütün emekler boşa gidecek eğitim hayatı son bulacaktır.Kayıt yenileyememesi ve sınır dışı edilmesi halinde kaydı silineceğinden müvekkilin üniversite öğrencisi olarak emeği boşa gidecektir.

 

  • 04.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun ‘Sınır dışı edilemeyecekler’ başlıklı 55 maddesine göre; “(1) 54 üncü madde kapsamında olsalar dahi, aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz:
  1. Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar” denmektedir. Yine aynı yasanın  ‘Geri Gönderme yasağı’ başlıklı 4. Maddesine göre; “Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez.” hükmü de geri gönderme yasağının kapsam ve sınırları belirtilmektedir.
  2. Bilindiği üzere Afganistan İslam Cumhuriyeti Taliban tarafından yönetilmektedir. Müvekkilimin abisi Hamidullah KHYBER Afganistan’da NATO kuvvetleri ile çalışmış ve tanınan bir isimdir. Hamidullah KHYBER, aynı zamanda Afganistan İslam Cumhuriyeti’ndeki Afgan sınırlarının da yöneticisiydi. Yine Taliban tarafından elkonulan Hayber Navaht Radyo İstasyonu’nun da sahibi ve yöneticisiydi. (Müvekkilimin abisine ait NATO ve yönetici kimlik kartları ektedir.) Taliban tarafından yönetimin devralınmasından sonra müvekkilimin abisi can güvenliği nedeniyle ülkesinden çıkmak zorunda kalmıştır. Taliban’ın yönetimi devralmasından sonra müvekkilimin ailesine ait birçok malvarlığına da el konulmuştur. Müvekkilim ve ailesi tanınan bir aile olup, ülkesine iade edilmesi halinde ciddi derecede hayati tehlikesi söz konusudur. Müvekkilimin kötü muameleye maruz kalacağı izahtan varestedir. Müvekkilimin abisinin NATO ile çalışması nedeniyle tüm ailesi taliban tarafından tehdit altındadır. Google üzerinden yapılan basit bir araştırmayla dahi durumun ciddiyeti anlaşılmaktadır. “Küresel Analiz Merkezi: Taliban, ABD ve NATO ile iş birliği yapan Afganları yakalayacak” Bknz: https://www.indyturk.com/node/401756/d%C3%BCnya/k%C3%BCresel-analiz-merkezi-taliban-abdve-nato-ile-i%C5%9F-birli%C4%9Fi-yapan-afganlar%C4%B1 E.T.:08.08.2023. “NATO için çalışan Afganlar korku içinde: Taliban o cihazları ele geçirdi…” Bknz: https://www.sabah.com.tr/dunya/nato-icin-calisan-afganlar-korku-icinde-taliban-o-cihazlari-elegecirdi-5627923 E.T.:08.08.2023 “BM raporu: Taliban, kapı kapı ABD ve NATO için çalışmış kişileri arıyor” Bknz:https://www.rudaw.net/turkish/world/20082021 E.T.:08.08.2023 “ABD’ye çalışan Afganlar tahliye için bekliyor” Bknz: https://www.trthaber.com/haber/dunya/abdye-calisan-afganlar-tahliye-icin-bekliyor-610830.htmlT.:08.08.2023İzah edildiği üzere müvekkilimin abisi NATO ile çalışmış olup, tüm aile üyeleri açısından talibantehdidi söz konusudur. Müvekkilimin iade edilmesi halinde kötü muameleye maruz kalacağı hususunda kanunun aradığı anlamda ciddi emare bulunmaktadır. Bu nedenle idari yargıdayapılacak yargılama neticesinde müvekkilimin sınır dışı edilmeyeceği düşüncesindeyiz. Bubağlamda yargılama süreci de göz önüne alındığında müvekkilin idari gözetim altındatutulması ölçülü değildir.

 

  • İdare tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin verilen idari gözetim kararı hukuka aykırıdır. Bu nedenle de karara itiraz ederiz. Şöyle ki; Müvekkil hakkında verilen idari gözetim kararında gerekçe gösterilmemiş, yalnızca 6458 Sayılı YUKK md. 54 ve 57 gereğince 6 ay süre ile idari gözetim altında tutulması gerektiğinden bahsedilmiştir. Ancak hiçbir somut gerekçe göstermeksizin verilen idari gözetim kararının hukuka aykırı olduğu izahtan varestedir. Müvekkilin fiili ve hukuki durumu, hukuka uygun bir idari gözetim kararı olmaksızın idari gözetim uygulanması, kaçma ve kaybolma riski bulunmaması, kötü şartlar altında idari gözetimde tutulması dikkate alınarak salıverilmesi gerekmektedir.

 

  • 6158 sayılı Yabancılar ve Uluslararası koruma Kanunu’nun 57 maddesi sınır dışı edilmek üzere idari gözetim kararını ve bu kararın koşullarını düzenlemektedir. İlgili madde uyarınca hakkında sınır dışı etme kararı alınanlardan kaçma ve kaybolma riski bulunan Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal eden, sahte ya da asılsız belge kullanan, kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmayan kamu düzeni kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar hakkında idari gözetim kararı alınır hükmü içermektedir. Ancak aynı maddenin 5. Fıkrası idari gözetim kararının gerekçesiyle birlikte yabancıya yada avukatın tebliğ edileceğini düzenlemiş ve 4. fıkrada da idari gözetimin devamında zorunluluk görülmeyen yabancılar hakkında derhal idari gözetim kararının sonlandırılacağı ve yabancılara hakkında bazı alternatifler idari tedbirler uygulanabileceği hususu ifade edilmiştir. Alınan idari gözetim kararı müvekkile tebliğ edilmediğigibi söz konusu kararda belli bir adreste ikamet etme belirlenecek şekil ve sürelerde bildirimdebulunma gibi idari yükümlülüklerin hangi sebeplerle yetersiz kalacağı hususunda bir değerlendirmeyapılmadan gerekçeden yoksun olarak düzenlenmiştir.
  • Kanunda İDARİ GÖZETİME alternatif olarak bazı yükümlülüklerinde verilebileceği , İdari Gözetimden sağlanan faydanın bu alternatif yükümlülüklerle de yerine getireleceği hükmü yer almaktadır. Müvekkil hakkında bu aşamada idari gözetim verilmesi orantısız olacağı için , zira bu eğitim hayatının son bulmasına sebep olacağı için bu aşamada alternatif bir yükümlülüğe çevrilmelidir. Müvekkil hakkında, idari gözetim yerine, 6458 sayılı Kanunun 57/4. Maddesinde öngörülen

 “belirli bir adreste ikamet etme”, “bildirimde bulunma” vb. idari yükümlülüklerin uygulanması suretiyle işlemlerinin sürdürülmesi mümkündür. Zira zaten kendisi sabit bir ikametgah sahibidir. Açık kanun hükmüne rağmen, kaçma, kaybolma riski bulunmayan müvekkilimize doğrudan özgürlük kısıtlamasına gidilmesi AİHS’nin 5. ve Anayasa’nın19. Maddesine aykırıdır. Müvekkilin Anayasa m.17’de güvence altına alınan kişi dokunulmazlığı hakkı göz ardı edilmiş maddi ve manevi varlığı görmezdengelinmiştir. Müvekkilim İstanbul’da ikamet etmekte olup, ikamet adresi bulunmaktadır. Ailesi Türk vatandaşıdır. Afganistan’da gidecek bir yeri ve akrabası da bulunmamaktadır. Eğitimine devam etmektedir.Müvekkilim hakkında idari tedbirler uygulanması bu aşamada daha ölçülü ve makul olacaktır.

  • İl göç idaresinde bulunan müvekkile ait dosya içerisinde bulunan evraklar incelendiğinde yapılan gbt sorgulamasında ve apfis parmak izi araştırmasında hiçbir suç kaydı ya da aranması olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca müvekkil hakkında konulmuş hiç bir tahdit kaydı da bulunmamaktadır. Müvekkil kamu güvenliğini tehdit ettiğine ya da kaçma kaybolma riski olduğuna dair işlem dosyasından anlaşılacağı üzere hiçbir somut neden bulunmamaktadır. Müvekkil Türkiye’ye geldiği günden bu yana kamu düzenini bozmak ve/veya ülkemiz aleyhine bir tutum içerisine girmek gibi birdavranış içerisinde asla olmamışlardır. Müvekkil bu güne kadar Türk vatandaşı gibi yaşamıştır. Bunların yanında muterizin kamu sağlığını tehdit edecek herhangi bir hastalık taşımadığı raporlar ile sabittir. Ayrıca müvekkilimizin bulunduğu ortam insan onuruna yakışır nitelikte değildir. Pek çok insanla aynı yerde sağlıksız koşullarda yaşamaya zorlanmaktadır. İdari gözetim altında tutulma koşulları da nazara alınarak müvekkilin idari gözetim altında tutulmasını gerektirecek kamu güvenliği ve esenliği ile alakalı bir durumu da söz konusu değildir.
  • sabit ikameti, ailesinin Türk vatandaşı olması ve hüviyeti belli oluşu, öğrenci olması eğitimine devam mecburiyeti bulunması,idari yargıda açılan sınır dışı işleminin iptali istemli davanın süreci nazara alındığında idari gözetim yerine tedbir uygulamak suretiyle müvekkilin serbest bırakılmasının daha makul ve hakkaniyetli olacağı düşünülmektedir. Müvekkilimiz şuan itibariyle Van Kurubaş Geri Gönderme Merkezinde olup, idari gözetim kararının kaldırılması ile müvekkilimin serbest bırakılmasına karar verilmesini talep ederim.

 

 

HUKUKİ NEDENLER : Anayasa md.19, AİHS md.5, 6458 sayılı Kanun md. 56, 57, 68/7 ve

her türlü mevzuat.

NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle müvekkil hakkında verilen Van Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 04.08.2023 tarih, 1677298.101.18.03.13 sayı numaralı idari gözetim kararı ile bu kararın uzatılmasına dair Van Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün kararının kaldırılmasına ve müvekkilin bilhakkın salıverilmesine, hakimliğiniz aksi kanaatte ise de idari tedbirler uygulanmak suretiyle salıverilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.15.08.2023

 

AVUKAT GÖKHAN BAŞKURT

DELİLLER :

İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 04.08.2023 tarih, 1677298.101.18.03.13 sayılı

müvekkil hakkında verdiği Sınır Dışı Etme kararı ve uzatma kararının celbi.

İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün işlem dosyasının celbi talep olunmaktadır.

Müvekkil ait GBT, APFİS kaydı ile sağlık raporu (işlem dosyası içerisinde mevcuttur.)

Davalı idareden tüm bilgi ve belgelerin celbi talep olunmaktadır.

Müvekkile ait aile tablosu, kimlik fotoğrafları.

Öğrenci Belgesi.

Tapu fotoğrafları.

Müvekkilimin abisine ait kimlik kartları.

Bilirkişi, Tanık, Her türlü yasal delil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesaj
Whatsapp
Merhaba