skip to Main Content
UZAKLAŞTIRMA KARARINA İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRMEĞİ – VAN AVUKAT

UZAKLAŞTIRMA KARARINA İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRMEĞİ – VAN AVUKAT

                                        VAN 1. AİLE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMEK ÜZERE

                                           İZMİR ADLİYESİ HUKUK ÖNBÜROYA

 

DOSYA NO                                 : 2023/ D.İŞ

 

KORUMA KARARINA

İTİRAZ EDEN                         :                                                                                             TC:

VEKİL                                           : AVUKAT GÖKHAN BAŞKURT

ADRES                                       : İPEKYOLU VAN

KARŞI TARAF                         : 

 TEBLİĞ TARİHİ                        : 

KONU                                           : VAN 1. Aile Mahkemesinin  D.İŞ , 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince aleyhime uygulanan koruma tedbir kararına karşı itirazımın sunulması.

İTİRAZLARIMIZ

                   Mahkemenizin yukarda dosya numarası yazılı kararıyla sözde şiddet mağduru  ye yönelik olarak bazı fiillerde bulunmama ve kendisinin konutuna,okula ve işyerine yaklaşmama şeklinde 1 ay süreyle uzaklaştırma tedbiri verilmiştir. Verilen karar hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karardır. Şöyleki ;

  • BURDA DETAYLI OLARAK OLAYLAR ANLATILACAK.ŞAHSI RAHATSIZ EDİCİ BİR DAVRANIŞININ BULUNMADIĞINA İLİŞKİN.
  • Şahsın mesnetsiz ve soyut iddialarından dolayı mağdur oldum. İşyerime 1 ay süreyle gidemeyeceğim. Bu benim için büyük bir mağduriyet oluşturacaktır. Ben evli bir erkeğim , bu iddialar beni manevi olarak yıpratmıştır. Maddi ve manevi olarak büyük bir yıkıntı içerisine girdim.
  • Verilen bu karar, sadece tedbir isteyen ŞAHSIN beyanlarına dayanmaktadır.  tarafından beyan ve iddialarını destekleyen hiçbir delil sunulmamıştır. Sayın Mahkeme de bu yönde bir araştırma yapmamıştır. Sadece tedbir isteyenin beyanlarına göre karar verilmesi hukuka aykırıdır.
  • Tedbir isteyen şahıs tarafından iddia edilen hususlar gerçek değildir. Tarafımca tedbir talepli dilekçede iddia edilen hususların hiçbirini gerek sözlü ve gerekse fiili hareketleriyle yapmadım. Dilekçe tutarsız ve mesnetsiz iddialardan ibarettir. Bu afaki iddialar sebebiyle bugüne kadar hiçbir sabıkası olmadığı, tertemiz sicilim olduğu halde hakkımda uzaklaştırma kararı verilmiş olması, beni derinden üzmüş ve yaralamıştır. Tedbiri isteyen iş arkadaşımdır. Verilen kararın iş arkadaşlarım tarafından öğrenilmesi halinde manevi acımı daha da artıracaktır.
  • Sözde mağdur başvurusuna her türlü şüpheden somut , inandırıcı , kesin ve yeterli bir delil sunamamıştır. Sadece soyut ve bir iddiadan ibaret beyanlarına bakılarak tarafım hakkında böyle bir karar verilmesi hukuk ve hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Gerçekten hakkımda böyle bir karar verilecekse bunun net ve kesin delillerle ispat edilmelidir. Ben mağduru rahatsız edecek bir davranışta bulunmadım . Madem ki şahsın böyle bir iddiası var bunu şüpheye yer vermeyecek bir şekilde ispatlaması gerekir. Ve bu konuda yeterli delil ya da bulgu dosyaya sunabilmelidir. Buna yönelik bir delil dosyaya sunamamıştır. Uluslar arası ceza hukukunun ve bizimde hukukumuzunda kabul etmiş olduğu ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ GEREĞİNCE , bir şahsın ceza alabilmesi için suçu işlediğinin %100 bir kesinlikle ispat edilmesi gerekir . Suçu işlediğine dair %1 lik bir şüphe bile varsa sanık bundan faydalanmalı ve beraat etmelidir.ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ GEREĞİNCE ;
  • Sanığın cezalandırılması için suçun şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerekir.Ceza mahkumiyetinin ihtimale değil , kesinve açık bir ispata dayanması gerekir. Şüpheli ve aydınlatılmamış olay ve iddialara sanık aleyhine yorumlanamaz. Aksi takdirde ceza muhakemesinin bir amacı olan maddi gerçeğe ulaşılmadan hüküm verilecektir.
  • YUKARDADA BELİRTTİĞİM ÜZERE CEZA HUKUKUNUN EN TEMEL İLKELERİNDEN OLAN ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ UYARINCA SANIĞA CEZA VERİLMESİNİN KOŞULLARI BELİRTİLMİŞTİR. CEZA HUKUKU BİLE SANIĞA CEZA VERİRKEN BÖYLE DETAYLI BİR İRDELEME YAPARKEN , ORTADA HİÇ BİR DELİL YOKKEN SADECE SÖZ KONUSU MAĞDURUN BEYANLARINA DAYANIP TARAFIMA BU ŞEKİLDE UZAKLAŞTIRMA KARARI VERİLMESİ NE KADAR HAKKANİYETLİ OLACAKTIR.BUGÜN BENİM YAŞAMIŞ OLDUĞUM BU OLAY SİZİN YA DA BAŞKALARININDA BAŞINA GELEBİLECEKTİR.SIRF SİZİ SEVMEDİ , YA DA KISKANDI , HOŞUNA GİTMEDİ , YA DA İSTEDİĞİNİ BULAMADI DİYE BİR ŞAHSIN ŞİKAYETİ ÜZERİNE BU ŞEKİLDE YARALAYICI BİR ŞEKİLDE UZAKLAŞTIRMA KARARI MI VERİLMELİDİR.
  • TARAFIMA KORUMA TEDBİRİ DEĞİL , BİR ÖNLEYİCİ TEDNİR NİTELİĞİNDE OLAN UZAKLAŞTIRMA KARARI VERİLMİŞTİR.Emsal YARGITAY KARARLARINA VE BU KONUDA VERİLEN DOKTRİNLERE BAKTIĞIMIZDA ;

 Uzaklaştırma Kararları İçin Delil Aranmaması

Mahkemelerin yanlış uyguladığı durumlardan birisi de önleyici nitelikte bir tedbir kararı olan uzaklaştırma kararı için delil aranmamasıdır. Kanunda uzaklaştırma kararı için delil aranmayacağına dair hiçbir hüküm bulunmadığı halde tüm Türkiye’de tüm aile hakimleri salt soyut iddia üzerine uzaklaştırma kararı vermekte, delil olmadığına dair itirazlar da “delil aranmayacağı” gerekçesiyle reddedilmektedir.

Koruyucu Tedbir Kararı vs Önleyici Tedbir Kararı

6284 Sayılı Kanun’un “Hâkim tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları” başlıklı 4. maddesinde koruyucu nitelikli koruma tedbiri kararları tek sayılmış olup bunlar:

  1. a) İşyerinin değiştirilmesi.
  2. b) Kişinin evli olması halinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
  3. c) Korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.

ç) Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.

SAYIN MAHKEME TARAFINDAN BENİM İÇİN UZAKLAŞTIRMA KARARI YANİ ÖNLEYİCİ BİR TEDBİR KARARI VERİLMİŞTİR. Önleyici tedbir kararları ise yine aynı kanunun 5. maddesinde gösterilmiş olup şunlardır:

  1. a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
  2. b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
  3. c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

  1. d) Gerekli görülmesi halinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
  2. e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
  3. f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
  4. g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.

ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.

  1. h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması halinde, hastaneye yatmak dahil, muayene ve tedavisinin sağlanması.

ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

Uzaklaştırma Kararı, Önleyici Tedbir Kararıdır

Yukarıdaki 4. ve 5. madde metinlerinden açıkça anlaşılacağı üzere Aile Mahkemelerinin en sık verdiği tedbir kararları olan uzaklaştırma kararları niteliği itibariyle önleyici tedbir kararıdır. Tekrar altını çizelim, uzaklaştırma kararı önleyici bir tedbir kararıdır, koruyucu tedbir kararı değildir.

Koruyucu Tedbir Kararı İçin Delil Aranmaz

6284 Sayılı Kanun’un 8/3 maddesi koruyucu tedbir kararları için delil aranmayacağını şu şekilde açıkça ifade etmiştir:

“Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz.” Dolayısıyla Kanun’un “delil aranmaz” dediği tedbir kararı türü koruyucu tedbir kararıdır. Bunun da altını bir kez çizelim; koruyucu nitelikteki tedbir kararlarının verilmesi için delil aranmaz. Koruyucu tedbir kararı için delil aranmayacağını açık seçik ifade eden Kanun, önleyici tedbir kararı için delil aranmayacağına dair bir hüküm içermemektedir. Önleyici tedbir kararının verilmesi konusunda Kanun’da yer alan tek hüküm önleyici tedbir kararlarının gecikmeksizin verilmesine dair cümledir. Nitelim 6258 Sayılı Kanunu 8. maddesinde şu hüküm yer almaktadır:

“Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi, bu Kanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez.”

Ancak tekrar vurgulayalım önleyici tedbir kararı için delil arnamayacağına dair Kanun’da hiçbir hüküm bulunmamaktadır.

Buna ek olarak 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği’nde de aynen Kanun metninde olduğu gibi koruyucu tedbir kararı için delil aranmayacağı ifade edilmiş ancak önleyici tedbir kararı için delil arAnmayacağına dair Yönetmelik‘te de hiçbir hüküm bulunmamaktadır.

Önleyici Tedbir Kararı İçin Delil Aranmalıdır

6258 Sayılı Kanun açık bir şekilde koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz”. İtiraza konu karar bir “önleyici tedbir kararı” olduğu halde sanki “koruyucu tedbir kararı” imiş gibi delil ve belge aranmadan tedbir kararının kabulü hukuka açıkça aykırıdır. Nitekim 6284 Sayılı Kanun’un 8/3. Maddesinde “Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz.”denilmekle birlikte “önleyici tedbir kararı” verilebilmesi için ileri sürülen iddiaların delil ve belgelerle ispatlanması gerekmektedir. Yine 6284 Sayılı Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin 12. Maddesinde koruyucu tedbir kararları ve 17. Maddesinde önleyici tedbir kararları sayıldıktan sonra 30/3 maddesinde sadece koruyucu tedbir kararları yönünden delil ve belge aranmadığı hüküm altına alınmıştır; önleyici tedbir kararları yönünden böyle bir hüküm bulunmamaktadır. Kanun lafzı hatalı yorumlanarak delil ve belge aranmadan verilen işbu karar 6284 sayılı Kanuna açıkça aykırıdır.

 

Koruyucu tedbir kararları aynı kanunun 4. maddesinde yer almakta olup, şiddet mağdurunun iş yerinin değiştirilmesi ve eğer mağdur evli ise müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi ile korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasıdır. Halbuki, aile mahkemelerinin yaygın olarak verdiği ve aynı kanunun 5. maddesinde yer alan tedbir kararları “koruyucu” değil “önleyici” nitelikteki tedbir kararlarıdır. Dolayısıyla delilin aranmayacağı kararlar “koruyucu tedbir kararları” olduğuna göre önleyici nitelikteki koruyu tedbir kararlarında delil aranmaması gibi bir durum söz konusu değildir.

Sonuç olarak mahkemenin koruma tedbirleri ve evden uzaklaştırma kararı nedeniyle mağdur olduğumdan sayın mahkemenin kararına itiraz etme ve uzaklaştırma kararının kaldırılmasını talep etme zarureti hasıl olmuştur.

 

DELİLLER                    : Nüfus kayıtları, tanık anlatımları, bilirkişi, yemin ve her türlü yasal delil.

HUKUKİ NEDENLER: TMK, HMK, 6284 Sayılı Kanun ve İlgili yasal Mevzuat

TALEP ve SONUÇ   : Yukarıda açıklanan ve mahkemece re’sen gözetilecek nedenlerle  VAN 1. AİLE MAHKEMESİNİN TARİHLİ  D. İŞ sayılı kararıyla ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince uzaklaştırma tedbir kararına karşı itirazımızın kabul edilerek söz konusu kararın kaldırılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.10.12.2023

 

                                                                                                                                                                                 Uzaklaştırma Kararına İtiraz Eden

 

                                                                                                                         

                                                                                   

                                                                                  İmza

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesaj
Whatsapp
Merhaba