Boşanma Cevap Dilekçesi Örneği – Van Avukat – Boşanma Hukuku

VAN 2. AİLE MAHKEMESİNE

DOSYA ESAS NO  : 2023/

DAVALI                        :                                                        TCKN:

VEKİLİ                          : AVUKAT GÖKHAN BAŞKURT

ADRES                         :

DAVACI                      :

ADRES                        :

VEKİLİ                       :

KONU                   : Haksız ve hukuka aykırı olarak davacı tarafın boşanma, velayet , nafaka , tazminat , ziynet eşyası davasına ve cevaba cevap dilekçesine ilişkin cevaplarımız ve karşı taleplerimizdir.

                                                                                                AÇIKLAMALAR

                    Cevaba cevap dilekçesinde tarafıma sıralanan asılsız iddiaları kabul etmiyorum. Davacı eşim dilekçesinde hakaret ettiğimi , şiddet uyguladığımı , sorumsuz olduğumu , ailemin ona kötü davrandığını , ailesiyle görüşmesini engellediğimi , aldattığımı , odaya kilitlediğimi vb bir sürü şey iddia etmiştir.Bu iddialar davacı eşimin gerçekliği olmayan hayal ürünü ithamlarıdır. İddia ettikleri şeylerle ilgili ispatlayıcı hiçbir delil sunamamışlardır ve yargılama aşamasında da bunları ispatlayamayacağı görülecektir.

                 BEN EŞİMDEN BOŞANMAK İSTEMEMEKTEYİM. Dilekçesinde benim onu sevmediğimi , hakaret ettiğimi ve şiddet uyguladığımı , evden kovduğumu iddia etmiştir.Bunlar aslı astarı gerçeklik payı olmayan iddialardır. Zaten yargılama aşamasında da tanıklar dinlendiğinde her şey daha iyi anlaşılacaktır.

                 Benim maddi durumumun iyi olduğunu iddia etmiştir.Abimin beyaz eşya ve mobilya dükkanında 5000 TL maaşla çalışmaktayım. Davacı taraf ise bu hususu sanki beni ayrıca mobilyacılık yaparak geçimini sağlıyormuş gibi göstermeye çalışmıştır. Abimin dükkanında maaşlı olarak çalışmaktayım. Sayın mahkemece hakkımda yapılan malvarlığı araştırmasında da görüleceği üzere adıma herhangi bir malvarlığı , yada banka hesaplarımda param bulunmamaktadır. Benim nafaka ödeme gücüm bulunmamaktadır.

             Eşimi ve çocuğumu çok sevmekteyim. Ayrı kalmamız durumunda bu durum çocukların psikolojilerinde ağır yaralar bırakacak anne ve baba sevgisinden mağrum kalacaklardır. Davacı eşim bir anlık sinir ve inatla dava açmıştır. Zira yargılama aşamasında da benim bir kusurum olmadığı görülecektir. Amacım hukukun üstünlüğü , çocuğun üstün yararı , aile birliğimizin korunmasıdır. Bu sebeplerle boşanmak istemiyorum.

             Ben eşimi çok seviyorum .Hiç kimseyi sevmediğim kadar eşimi sevmekte ve değer vermekteyim . Eşimden kesinlikle ayrılmak istemiyorum.Önümüzdeki süreçte onu daha çok mutlu etmek için elimden geleni yapacağım . Oğlumun anne ve baba sevgisinden uzak büyümesini istemiyorum . Ben ve eşimin de birbirimizin sevgisinden mahrum kalmak istemiyorum. Eşim evi bırakıp gidince dünyam başıma yıkıldı , çok üzüldüm hiç beklemediğim bir şeydi o yanımda olmayınca eve bile gitmek istemiyorum.

              Davacı eşim dava açtığından beri müşterek çocuğumuz bende kalmaktadır. Bu süreçte annesini görmek için yanına götürdüğümde bile gitmek istememektedir. Gittiğimizde de annesinin yanında kalmak isteyip istemediğimizi sorduğumuzda kalmak istemiyorum cevabını vermiştir. SİR raporu düzenlendiğinde ve mahkemeniz huzurunda çocuğa sorulduğunda durum daha iyi anlaşılacaktır.

Nafaka iddiasına cevaplarım  ;  Ben abimin yanında beyaz eşya dükkanında 5 bin tl maaşla çalışmaktayım. Aldığım maaşla de zar zor ihtiyaçlarımızı gidermekteyim .Davacı eşimin talep ettiği gibi yoksulluk ve iştirak nafakasını ödeyebilecek bir durumum yoktur.

Tazminat taleplerine ilişkin ; Eşim benden maddi ve manevi tazminatta talep etmiştir. Zaten sayın mahkemece malvarlığı araştırması yapılacaktır. Bana ait herhangi bir menkul ya da gayrimenkulüm , bankada birikmiş bir param yoktur. Bunları ödeyecek durumda değilim.

Ziynet eşyasına ilişkin olarak ; Davacı eşimin iddia ettiği gibi yazdığı miktarlarda altını kesinlikle bana vermedi. İddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Ben bunu kabul etmiyorum. Benim altınları aldığıma ilişkin doğrudan bir delil ve ispat aracıda zaten dosyaya sunamamıştır.

Velayete ilişkin cevaplarımız    ; Eşim evden ayrıldığı zaman oğlumuzu yanında götürmemiştir. Uyandığımızda oğlum uyuyordu Fakat eşim benden habersiz evi terk etmişti. Eşim evden ayrıldıktan sonra babasının evine gitti. Oğlumla birlikte hem eşim görmek , hemde onun oğlumuz görmesi için ve onunla olanları konuşmak ve tekrar bir araya gelmek için tam 4 defa eşimin babasının evine gittim. Eşim 1 aydır evi terk etmişti. Oğlum Arasın gece annesiyle kalması için her gittiğimde ısrar ettim fakat oğlum  her defasında ağladı ve benimle gelmek istedi annesinin yanında kalmadı. Sayın mahkemece huzurda oğluma kimin yanında kalmasını istediği sorulduğunda kendisinin benim yanımda kalmak istediği görülecektir. Annesinde kalıp kalmayacağını her sorduğumuzda oğlum baba ben senin yanında kalmak istiyorum cevabını vermiştir. Oğlumun benim yanımda kalmasının çocuğumun sosyal ve psikolojik sağlığı açısından daha iyi olacağına eminim. Oğlum benden ayrı kalırsa çok üzülür ve hastalanır. Ben ona daha iyi bir hayat ve gelecek sunarım ve bakarım. Ben eşimden boşanmak istemiyorum oğlum annesinin sevgisinden de mahrum kalmasın , aile ortamından uzak kalmasın istiyorum .Fakat ayrılma gibi bir durum olursa ki İnşallah olmaz. Ben oğlumun dava sürecinde geçici velayetinin dava sonunda da kalıcı velayetimin tarafıma verilmesini istiyorum.

               Sayın mahkemece çocuğun velayetine karar verilmeden önce Sosyal İncelemeci bilirkişi gönderilmesini istiyorum . Oğlumun benim yanımda kalmak istediği ayrılamayacağı görülecektir. Ayrıca sayın mahkemece çocuğun velayet hususunda huzurda dinlenmesini ve çocuğun üstün yararı ve isteği doğrultusunda karar verilmesini saygıyla talep ediyorum.

 2) Ben eşimden boşanmak istemiyorum. Eşime karşı derin sevgi ve saygı besliyorum. Benim bir kusurum bulunmamaktadır. Eşimin de bana karşı hataları ve kusurları oldu. Ben kusurumun eşimden daha az olduğunu düşünüyorum . Hukukumuzda KİMSENİN KENDİ EYLEMİNE VE KUSURUNA DAYANARAK FAYDALANAMAYACAĞI BİR HAK ELDE EDEMEYECEĞİ  ilkesi esas alınmıştır.Zira kimse kendi kusurundan faydalanamaz. Zira davacı eşim benim kusurlu olduğuma ilişkin dosyaya her türlü şüpheden uzak , somut ve inandırıcı bir delil sunamamıştır.

 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde “evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği” hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp, daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır ( TMK m. 166/2 ).(YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2015/16407 E 2016/7878 K

• Kötüniyetli eş (Boşanmayı elde etmek isteyen kişi) evlilik birliğini eşinin hiçbir kusuru olmadan , temelinden sarsıp daha sonrada madem ki birlik artık sarsılmış iddiasıyla boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etmesi temel hukuk ilkelerine aykırı düşecektir. Zira Yerleşik Yargıtay kararlarına bakıldığında davalı eşin az kusurlu olması halinde boşanma karar verilemeyeceği esas alınmıştır. Az kusurlu eşin hakkını kötüye kullanması ve evlilikte eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmaması halinde mahkemece boşanmaya karar verilebilir.

BEN EŞİMDEN BOŞANMAK İSTEMİYORUM. YUKARDA DA DETAYLICA ANLATTIĞIM ÜZERE KİMSE KENDİ KUSURUNDAN FAYDALANAMAZ . DAVALININDA KUSURU OLMALIDIR. AYRICA DAVACI EŞTE İDDİALARINI SOMUT DELİLLERLE İSPAT EDİP , EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMIŞ OLDUĞUNU , EVLİLİĞİN DEVAM EDEMEYECEĞİNİ MAHKEME HUZURUNDA DA İSPAT EDEBİLMELİDİR. DOSYAMIZA BAKTIĞIMIZDA TARAFIMA ATFEDİLMİŞ HERHANGİ BİR KUSURU BULUNMAMAKTADIR. AYRICA DAVACI EŞİMDE İDDİALARINI İSPAT EDEBİLECEK SOMUT DELİLLERDE SUNAMAMIŞTIR. ÇOCUKLARIN ÜSTÜN YARARI AİLE BİRLİĞİNİN KORUNMASI ESASI İLKESİDE HUKUKUMUZDA ESAS ALINAN İLKELERDENDİR. BEN ÇOCUĞUM  BİR AİLE ORTAMINDA VE SICAKLIĞINDA ANNE BABA SEVGİSİNDEN MAHRUM KALMADAN BÜYÜMESİNİ İSTEMEKTEDİR. TÜM BU HUSUSLAR BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE  DAVACI EŞİMİN BOŞANMA DAVASININ REDDİNE KARAR VERİLMESİNİ SAYIN MAHKEMEDEN TALEP EDERİM.

HUKUKİ NEDENLER  : 4271 sayılı TMK ve diğer yasal mevzuatlar.

HUKUKİ DELİLLER   : Tanık , yemin , bilirkişi ,keşif ve diğer yasal deliller.

SONUÇ VE TALEP     :

• HAKSIZ VE YERSİZ OLARAK AÇILAN BOŞANMA DAVASININ ( VELAYET, TAZMİNAT , NAFAKA , ZİYNET EŞYALARINA ) İLİŞKİN TALEPLERİN REDDİYLE, SAYIN MAHKEMENİN BOŞANMAMAMIZA KARAR VERMESİNİ .

• ŞAYET BOŞANMA GERÇEKLEŞİRSE OĞLUM ARAS’IN DAVA SÜRECİNDE GEÇİCİ VE DAVA SONUNDA KALICI VELAYETİNİN TARAFIMA VERİLMESİNİ.

• YARGILAMA GİDERLERİ VE ÜCRET-İ VEKALETİN DAVACI TARAF ÜZERİNDE BIRAKILMASINI SAYGILARIMLA ARZ VE TALEP EDERİM.08.06.2023

                                                                                           DAVALI  VEKİLİ   : AVUKAT GÖKHAN BAŞKURT