Boşanma cevap dilekçesi örneği
VAN 2 . ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DOSYA NO : 2022/Esas
DAVALI KARŞI DAVACI : xxxxxxxxxxxxx TC :
ADRESİ :
VEKİLİ : Av.Gökhan BAŞKURT ADRESİ : UETS Adresidir.
DAVACI – KARŞI DAVALI : yyyyyyyyyyyyyy TC :
VEKİLİ :
KONUSU : Haksız ve Hukuka aykırı olarak Davacı tarafın boşanma , velayet , nafaka , ziynet eşyası davasına ilişkin cevaplarımız ve karşı taleplerimizdir.
AÇIKLAMALAR
Dava dilekçesinde müvekkilime yönelik sıralanan asılsız iddiaları kabul etmiyoruz. Davacı taraf dilekçesinde müvekkilimin aldattığını , sadakatsiz olduğunu , kendisine darp, cebir , şiddet uyguladığını ,kumar oynadığını iddia etmiştir. Bu iddialar Davacı tarafın gerçekliği olmayan , hayal ürünü ithamlarıdır . Mahkemenizin dosyasında dilekçelerinde iddia ettiği şeyleri ispatlayacak hiçbir delil sunamamışlardır ve yargılama aşamasında da kendisinin bu iddiaları ispatlayamayacağı görülecektir.
MÜVEKKİLİM EŞİNDEN BOŞANMAK İSTEMEMEKTEDİR . HER 2 ÇOCUĞUNUNDA ANNE VE BABA SEVGİSİ ŞEVKATİ VE SEVGİSİ İLE AİLE ORTAMINDA VE SICAKLIĞINDA BÜYÜMESİNİ İSTEMEKTEDİR. MÜVEKKİLİM EVLİLİĞİ BOYUNCA MADDİ VE MANEVİ OLARAK EŞİ İÇİN ELİNDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPMIŞTIR. MÜVEKKİLİM YUVASININ YIKILMAMASINI İSTEMEKTEDİR. ZİRA EVLİLİKLERİNDE BOŞANMALARINI GEREKTİRECEK DERECEDE CİDDİ BİR SORUN BULUNMAMAKTADIR. EŞİNİ VE ÇOCUKLARINI ÇOK SEVMEKTEDİR. AYRI KALMALARI DURUMUNDA BU DURUM ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİLERİNDE AĞIR YARALAR BIRAKACAK VE ANNE BABA SEVGİSİNDEN MAHRUM KALACAKLARDIR. BİZCE DAVACI EŞ BİR ANLIK İNAT VE SİNİRLE BOŞANMA DAVASI AÇMIŞTIR. ZİRA YARGILAMA AŞAMASINDADA MÜVEKKİLİMİN KUSURUNUN OLMADIĞI GÖRÜLECEKTİR.HUKUKUMUZDA DA ÇOCUKLARIN ÜSTÜN YARARI VE AİLE BİRLİĞİNİN KORUNMASI ESAS OLDUĞU İÇİN DAVACI TARAFIN GEREKÇELERDEN VE İSPATTAN YOKSUN DAVASININ REDDİNİ TALEP ETMEKTEYİZ.
Müvekkilimin herhangi bir kusurunun olmadığı zaten yargılamanın ilerleyen aşamalarında da açıklığa kavuşacaktır. Müvekkilim evlendikten bugüne kadar olan evlilik sürecini ve eşiyle yaşadıklarını dava dilekçeme eklemiş olduğum dilekçesinde detaylıca anlatmıştır. Okunduğu zaman zaten her şey hakkaniyetle anlaşılacaktır. Şöyle ki ;
1-) Müvekkilim 8 yıldır evlidir. Bu evlilikten 2 çocukları olmuştur. Gayet mutlu bir evlilikleri vardır . Zira dava dilekçemde sunduğum resimlerden de mutlu, huzurlu bir evlilikleri olduğu görülecektir. ( EK- 1 )Ne ailesi ne de kendisi tarafından eşine baskı yapılmamıştır.
Evlerinin altında küçük bir internet cafesi bulunmakta ve gelirini oradan sağlamaktadır. Geceleri işinden çıkışta davacıyla sohbet edip , kahve içerler , çocukların geleceklerine planlar yaparlar, gülüp , eğlenirler. Kendisi eşinin kendisini neden bırakıp gittiğini , bu kadar nefret beslediğini ve böyle asılsız iddialarda bulunduğunu halen anlayamamıştır. Müvekkilim eşine her zaman aşkla ve saygıyla bakmıştır. Davacı eş çocuklarla birlikte, hiç kimseye söylemeden , habersiz bir şekilde evi terk etmiştir. Davacı eş gittiğinden beri çocuklarının sesini duymamış , görememiştir çocuklarını çok özlemektedir. Müvekkilim davacı eş evliliği boyunca maddi ve manevi olarak ne istediyse en iyisini yapmaya çalışmıştır. Çocuklarını ve eşini hep sevmiş ve onlarla çok mutlu bir evlilikleri olmuştur. 8 yıllık evlilikleri boyunca aralarında ciddi bir geçimsizlik olmamıştır. Davacı eşin ailesi akrabaları çoğu zaman Tatvan dan gelip müvekkilimin evinde kalmışlardır. Her 2 eşin aileleri de sohbet etmiş , gülmüş ve güzel zaman geçirmişlerdir . Sırf eşinin mutlu olası için gezmeleri için kredi çekip araba almış , evlerine yeni eşyalar almış , 3000 TL ye telefon almıştır.
2) Davacı eşin ailesi- annesi sürekli müvekkilimin evinde huzursuzluk çıkarmaya çalışmıştır. Müvekkilimin TATVAN a yerleşmesi için baskı yapmışlardır. TATVAN’ı istemelerinin sebebi yuvalarına daha çok müdahale edip , huzurlarını kaçırmaktır. Davacının Annesi sürekli ev içi ilişkilerine müdahil olmuş , davacının müvekkilime eşlik yapmasına engel olmak istemiştir. Davacı eş 1 ay evinde müvekkilimin yanında kalmış, 6 Ay Tatvan da ailesinin yanında kalmıştır. Müvekkilim eşine yok dediğinde davacının annesi evlerinde olay çıkarmış ve “ Kızıma karışamazsın, benim sözüm geçer .“ demiştir. Müvekkilin yuvasından ellerini bir türlü çekmemiştir. Müvekkil her şeye rağmen sineye çekmiş , susmuş ve alttan almıştır.Eşine müvekkilimin sözü yerine hep annesinin sözü geçmiştir.
Müvekkilim davacı eşin ailesinin onur kırıcı hakaretlerinden artık dayanacak gücü kalmamıştır. Sırf yuvası yıkılmasın diye eşinin ailesinin özellikle annesinin baskılarına 8 yıl dayanmıştır. Gerek müvekkilim gerek ailesi davacı eşi ve çocuklarına çok değer verip çok sevmişlerdir. Müvekkilin evi bahçeli olmasından dolayı çocuklar sürekli dedeleriyle bahçede vakit geçirmişlerdir. Davacı eş ailesinin dolduruşuna gelmiş ve bir anda çocukları da alarak evi terk etmiş , cep numarasını da değiştirmiştir. Müvekkilim şuan çocuklarını görememekte ve çok özlemektedir.
Müvekkilimin Cafesi pandemi döneminde çalışmamış , ekonomik olarak zor günler geçirmiştir. Davacının ailesi müvekkilime TATVAN a yerleş seni devlet işine koyarız vaadinde bulunmuşlardır, müvekkilimde bunan inanarak eşinin ailesinin yanına yerleşmiştir. Fakat kendisini A101 de yük bindirme işine sokmuşlardır. Kendisi 2017 de geçirmiş trafik kazasından dolayı kaburgaları kırıldığından dolayı yük bindirirken bayılmış ve kendisini ambulansla hastaneye kaldırmışlardır. İyileştikten sonra davacı eşiyle konuşmuş “ Canım ben a101 de çalışamam gel Vana dönelim , evimiz var , işim var rahatım orada “ teklifinde bulunmuştur. Eşi kendisine bağırıp çağırmış ve Annesi de “ Adam değilsin , hiçbir şeye yaramıyorsun, beceriksizin tekisin” diye hakaretlerde bulunmuş. “ Sana kızımı vermiyorum” cevabını almıştır. Müvekkil oğlu zzzzzzzzzz da alarak Van a yalnız olarak dönmüştür.
Altın konusu açılmış müvekkilim bir eş olarak “ Altınlarımız nerde “ diye sorduğunda eşinin annesi “ Sanane kızımın altınlarından ,sanane , sen kim oluyorsun “ cevabını almıştır. Müvekkilim susmuş ve uslubünu bozmamıştır.Müvekkilimi her fırsatta küçük düşürmüş ,azarlayıp, hakaret etmişlerdir. Davacı eşin ailesi müvekkilimi TATVAN da bir ev alması , oraya yerleşmesi konusunda zorlamışlar ve sırf bu yüzden huzurlarını kaçırmışlardır.
Müvekkilimin eşiyle herhangi bir geçimsizliği , evliliklerini bitirebilecek ciddi bir sorunları olmamıştır. Evliliklerde tek sorunu çıkaran her zaman davacı eşin annesi olmuştur. Davacı eşin ailesi müvekkilime her fırsatta psikolojik baskı uygulamış, yuvasını huzursuz etmek için elinden geleni yapmışlardır . Müvekkilim sırf huzuru bozulmasın diye eşi ne istediyse yapmış , fakat eşi her zaman daha lüksünü istemiştir. Elinden gelenin en iyisini yapmasına rağmen eşini bir türlü memnun edememiştir. Davacı eş müvekkilimin evde olmadığı bir gün , müvekkilin anne babasına babam rahatsızlandı bahanesini ileri sürerek , eşine haber vermeden çocukları da alarak bir nevi evden kaçmıştır. Müvekkilimin aramalarına cevap vermemiş ve ertesi günde numarasını değiştirmiştir. Tarafların bu duruma gelmesine davacı eşin ailesi sebep olmuştur. Davacı eşin habersizce birden evi bırakıp gitmesi ailesi tarafından önceden planlanmıştır. Müvekkilim ayrıca dava sürecinde çocukların tırnağına zarar gelmesi halinde bile eşinin ve ailesinin sorumlu olduğunu bunun için yasal haklarını sonuna kadar kullanacağını belirtmektedir.
3) Altın-Ziynet eşyası iddialarına cevaplarımız ;
Davacı eş altınların-6 bilezik müvekkilimde olduğunu iddia etmektedir . Fakat buna ilişkin doğrulayıcı ve ispatlıyıcı hiçbir delil dosyaya sunamamışlardır. Dosyaya sunacağımız resimlerden de anlaşılacağı üzere tarafların 8 yıllık evlilikleri boyunca altınlar davacı eşin kolundadır. Müvekkil evliliği boyunca altına yatırımını yapmıştır. Ve evlilik boyunca da altınlar davacı eşin ve ailesinin yanında kalmıştır.Müvekkilim altınların nerede olduğunu sorduğunda davacı eş “ Tanıdığımız var uuuuuuuu Kuyumcusu Tatvanda ondadır, altınlar emin yerde sen merak etme “ cevabını almıştır. Müvekkilim her altınları soruşun da davacı eş huzursuzluk çıkarmıştır. Altınların nerede olduğunu davacı eş ve ailesi biliyordur. Müvekkilimde değildir. Buna ilişkin tanıklarımızı da sayın mahkemede dinleteceğiz.
3 Aldatma İddialarına cevaplarımız ;
Müvekkilim aldatma iddialarını reddetmektedir. Zira davacı eş bu iddialarını doğrulayıcı ya da ispatlayıcı hiçbir delil dosyaya sunamamıştır. Müvekkilim zamanının çoğunu eşiyle ve çocuklarıyla geçirmiş, kalan zamanınıda da evlerinin altındaki internet cafesinin başında durarak geçirmiştir. Davacı eş , kıskanç biri olduğu için her şeyi yanlış yorumlamıştır. Zira müvekkilin kuzenleri bile eve geldiğinde bu durum aralarında sorun oluşturmuştur. Davacı eş “ Neden onlarla konuşuyorsun , konuşma izin vermiyorum” gibi söylemlerde bulunmuştur. Zira müvekkilim gerek babasının bakkalına , gerek kendi internet cafesine bakınca , bayan ya da erkek her türlü müşteriyle muhatap olmuştur. Davacı eş bu durumu bile aralarında sorun etmiş ve kıskanmıştır. Zira müvekkilim ekmek parası kazanmak için mesleğini ifa etmek zorundadır. Müvekkilim eşini çok sevmekte ve gözü ondan başkasını görmemektedir. Eşini aldatmamıştır . Varsa buna ilişkin somut bir delil dosyaya sunmalarını talep ediyoruz.
3) Davacı tarafın dışarıya çıkarmadığı , müvekkilimin kendisini ve çocuklarını parka , alışverişe bile götürmediği iddiasına cevaplarımız ;
Dava dilekçesinde bu durumu ispatlayıcı ya da doğrulayıcı hiçbir delil sunulmamıştır. Soyut , gerçekliği olmayan iddialardan ibarettir. Müvekkilim eşi ne zaman isterse , canının sıkılmaması ve açılması için kendisini Tatvan’a ailesinin yanına göndermiştir.
Müvekkilim eşinin sıkılmaması için onunla ve çocuklarıyla vakit geçirebilmek için , kalp hastası babasını işinin başına koyup, araba kiralayıp kendisini gezdirmiş, parka götürmüş ve yemeğe götürmüştür ve bunu sürekli yapmışlardır. Bir babanın eşi ve çocuğuna karşı olan sorumluluğunu fazlasıyla yerine getirmiştir. Davacı eş biraz olsun sıkıldığında müvekkilim araba kiralayıp TATVAN a götürmüştür. Gezdikten sonra kendisini TATVAN da ailesinin yanına bırakıp işi gereği VAN a dönmüştür. Müvekkilim baskıcı şiddet gösteren bir eş olmamıştır hiçbir zaman , eşini akrabalarının yanına Tatvan , Adana ve Mersin e ne zaman isterse tatile göndermiştir. Dilekçemin ekinde sunacağım resimlerden ve dinleteceğimiz tanıklardan da anlaşılacağı üzere davacının ne kadar mutlu olduğu , gezdikleri , gayet sosyal bir hayatlarının olduğu görülecektir.
4) Davacı tarafın müvekkilimin kumar oynadığı ve eğlenceye düşkün olduğu iddiası vardır ;
Fakat buna ilişkin herhangi bir delil dosya sunamamışlardır. Müvekkilim eğlence peşinde koşmamıştır. Varsa buna ilişkin delilleri nasıl , nerde , ne şekilde, hangi sitelerde kumar oynadığını dosyaya sunmalarını ve bu ithamlarını ispatlamalarını, ivedilikle talep etmekteyiz. Bunlar sadece müvekkilimi mahkeme önünde karalamaya yönelik soyut, hiçbir gerçekliği olmayan iddialardır.
5)Davacı tarafın Darp , cebir , şiddet iddialarına cevaplarımız ;
Davacı taraf müvekkilimin şiddet vb davranışları olduğunu iddia etmiş fakat buna ilişkin dosyaya somut bir delil , darp raporu , beyan , kamera kaydı , resim vb. bir ispat aracı sunamamıştır. Hukukta bir olayı, fiili iddia eden kişi iddiasını ispatla mükelleftir. Bu sadece bir iddiadır , doğruluk payı yada gerçekliği bulunmamaktadır.. Zira 8 yıllık evliliği boyunca mademki şiddet gördü neden olsun bir gün devlet kurumlarına sığınmadı , polisten ya da jandarmadan yardım istemedi yada bir darp raporu almadı , bu zamana kadar sessiz kaldı , bu durum hayatın olağan akışına aykırıdır. Müvekkilim kendisine her türlü imkanı sunmuş tabiri caizse elini sıcak sudan soğuk suya koymamıştır. Hiçbir şekilde davacı eşe karşı şiddeti , hakareti ya da tehtidi hiçbir şekilde söz konusu olmamıştır. Tarafların evlilikleri boyunca hatta son birkaç aya kadar da çektirdikleri fotoğrafları dosyaya sunacağım. Ne kadar mutlu ve huzurlu oldukları , aslında dava dilekçelerinde sürdükleri iddiaların gerçeği yansıtmadığı açıkça görülecektir. (EK-1)
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİMİZE İLİŞKİN OLARAK : Davacı taraf psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını ,maddi ve manevi zarara uğradığını iddia etmiştir. Yukarıda da detaylıca belirttiğim üzere ve dosyaya sunacağımız delillerden de anlaşılacağı üzere aslında sistematik olarak davacının annesi tarafından hakaret edilen onuru incinen maddi ve manevi zarara uğrayan müvekkilimdir.
Davacı eş dilekçesinde müvekkilimin kumar oynadığını , aldattığını kendisine cebir ve şiddet uyguladığını, sadakatsiz olduğunu, sorumsuz bir baba olduğunu iddia etmiştir. Habersiz bir şekilde müşterek çocukları da alarak bir nevi evden kaçmıştır. Telefonlarını kapatmış , müvekkilim günlerce kendisine ulaşamamıştır. Günlerce eşini ve çocuklarını aramış kendilerinden haber alamamıştır. En sonunda TATVAN da olduğunu öğrenmiş , çocuklarını görmek için gitmiş fakat kendilerine kapıyı bile açmamışlardır. Müvekkilim evlatlarını özlemekte ve hasretlerini çekmektedir.
Yukarda da belirttiğim üzere gerek dava dilekçesindeki asılsız iddialar, davacı eşin çocukları habersizce götürmesi ve müvekkilime göstermemesi müvekkilimde derin yaralar açmış , derin üzüntü ve acı duymuştur. Ve kişilik hakları zedelenmiştir. Bu nedenle müvekkilimin yaşamış olduğu acıyı bir nebzede olsun dindirmesi için 30.000.00 TL maddi , 30.000.00 TL manevi tazminat talep etmekteyiz.
VELAYET VE KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI TALEBİMİZE İLİŞKİN OLARAK : Müvekkilim öncelikle çocuklarının bir aile ortamında büyümesini , anne baba sevgisinden mahrum kalmamasını istemektedir. Ve aslında boşanmak istememektedir. Bir ihtimal boşanma gerçekleşirse zzzzzzzzz ve cccccccccccccc de velayetini istemektedir. Onlara bakabilecek , iyi bir gelecek sağlayabilecek maddi ve manevi imkanlara sahiptir. Zira davacı eş ev hanımıdır , çocuklara bakabilecek maddi imkanlara sahip değildir.ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARININ GÖZETİLMESİ İLKESİ gereği velayeti kendisine verilmelidir.Müvekkilimin onlara daha iyi bir gelecek sağlayacağı açıkça ortadadır. Onların baba sevgisinden mahrum kalmamasını istemektedir.
Yukarıda saydığım sebeplerden ötürü geçici velayetin dava sonunda kalıcı velayetinin müvekkile verilmesini talep etmekteyiz. Bu mümkün değilse müvekkilimin çocuklarının hasreti ve özlemini çekmektedir. Hem çocuklarının baba sevgisinden mahrum kalmaması için , hemde müvekkilimin acısını azda olsa dindirebilmek için çocukların sağlıklı psikolojik ve sosyal gelişimleri için ivedilikle mahkemenizin ara kararıyla kişisel ilişki kurulmasını talep etmekteyiz. Zira davacı eş TATVAN müvekkilim VANda olduğu için , hem aradaki yol mesafesi , hemde müvekkilimin iş durumu da göze alınarak CUMARTESİ ve PAZAR günleri olmak üzere sabah 08:00 – akşam 18:00 aralarında , çocuklarını görebilmesi için ivedilikle KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİ talep etmekteyiz.
ZİYNET EŞYALARINA İLİŞKİN TALEBİMİZE İLİŞKİN OLARAK : Davacı tarafın iddia ettiği gibi kesinlikle 6 bilezik müvekkilimde kalmamıştır. Zira bunu iddia ediyorlarsa bununda ispatını somut bir şekilde yapmakla yükümlüdürler. Fakat bu iddilaları soyut , hiçbir şekilde gerçeği yansıtmayan , haksız iddialardır.Bileziklerin davacının kendisinde olduğuna ilişkin resimleri ve altınların kendi aile kuyumcuları olan POLAT KUYUMCULUK ta olduğunu tanık beyanlarıyla da ispat edeceğiz.
Dava dilekçesinde belirtilen iddiaların hepsi çarpıtılmış ve gerçekliği olmayan , hiçbir şekilde ispatı mümkün olmayan soyut iddialardır. Müvekkil Evliliği boyunca bir eş olarak sorumluluğumu fazlasıyla yerine getirmeye çalışmış ve hep eşini mutlu etmek için çabalamıştır.8 yıllık evlilikleri boyunca ciddi bir sorun yaşamamışlardır. Fakat davalının ailesi her fırsatta evliliklerine karışmış ve sorunları büyütmüştür. sorumluluklarını evlilik boyunca yerine getirmiş , evine ve eşine dört dörtlük bakmış ,evini ayırmış tüm ihtiyaçlarını gidermiş , tüm isteklerini imkanları doğrultusunda yapmaya çalışmıştır. Davacı tarafın soyut gerçekliği olmayan iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Ortada gerçekten kusurlu bir taraf varsa davacı taraftır.
Müvekkilim eşine karşı derin sevgi ve saygı beslemektedir. Ve kendisinden hiçbir şekilde boşanmak istememektedir. Hukukumuzda aile birliğinin korunması ve evliliklerde çocukların üstün yararının gözetilmesi esastır. Müvekkilime yukarda da detaylıca anlattığım üzere , kendisine atfedilecek bir kusur bulunmamaktadır. Hukukumuzda KİMSENİN KENDİ EYLEMİNE VE KUSURUNA DAYANARAK BİR HAK ELDE EDEMEYECEĞİ İLKESİ esas alınmıştır. Zira kimse kendi kusurundan faydalanamaz . Zira davacı taraf müvekkilimin kusurlu olduğuna ilişkin dosyaya her türlü şüpheden uzak , somut ve inandırıcı bir delil sunamamıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde “evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği” hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp, daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır . (YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2015/16407 E 2016/7878 K )
KÖTÜNİYETLİ EŞ , (Boşanmayı elde etmek isteyen kişi ) evlilik birliğini eşinin hiçbir kusuru olmadan, temelinden sarsıp daha sonra da mademki birlik artık sarsılmış iddiasıyla boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etmesi temel hukuk ilkelerine aykırı düşecektir. Zira yerleşik Yargıtay kararlarına bakıldığında davalı eşin az kusurlu olması halinde boşanma kararı verilemeyeceğini esas almıştır. Az kusurlu eşin hakkını kötüye kullanması ve evlilikte eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmaması halinde mahkemece boşanma kararı verilmelidir.
MÜVEKKİLİM EŞİNDEN BOŞANMAK İSTEMEMEKTEDİR. YUKARDA DA DETAYLICA ANNLATTIĞIM ÜZERE KİMSE KENDİ KUSURUNDAN FAYDALANAMAZ. DAVALININDA KUSURU OLMALIDIR. AYRICA DAVACI EŞ İDDİALARINI SOMUT DELİLLERLE İSPAT EDİP EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMIŞ OLDUĞUNU , EVLİLİĞİN DEVAM EDEMEYECEĞİNİ MAHKEME HUZURUNDA KANITLAMALIDIR. DOSYAMIZA BAKTIĞIMIDA MÜVEKKİLİME ATFEDİLECEK BİR KUSUR BULUNMAMAKTADIR. AYRICA DAVACI EŞ İDDİALARINI İSPTALAYACAK SOMUT DELİLLER SUNAMAMIŞTIR. ÇOCUKLARIN ÜSTÜN YARARI , AİLE BİRLİĞİNİN KORUNMASI ESASI İLKESİDE HUKUKUMUZDA TEMEL ALINAN İLKELERDENDİR .MÜVEKKİLİM ÇOCUKLARIN BİR AİLE ORTAMINDA VE SICAKLIĞINDA ANNE BABA SEVGİSİNDEN MAHRUM KALMADAN BÜYÜMESİNİ İSTEMEKTEDİR. TÜM BU HUSUSLAR BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE DAVACI TARAFIN BOŞANMA DAVASININ REDDİNE KARAR VERİLMESİNİ SAYIN MAHKEMEDEN TALEP EDİYORUZ.
HUKUKİ NEDENLER : 4721 sayılı TMK ve diğer yasal mevzuatlar
HUKUKİ DELİLLER : Fotoğraf , tanık, bilirkişi, keşif, mesaj içerikleri ,HTS KAYITLARI , yemin ve diğer yasal deliller.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle;
- HAKSIZ VE YERSİZ OLARAK AÇILAN BOŞANMA DAVASININ VE ( VELAYET, NAFAKA ,ZİYNET EŞYALARINA ) İLİŞKİN TALEPLERİNİN REDDİYLE TARAFLARIN BOŞANMAMALARINA KARAR VERİLMESİNİ ,
- ŞAYET BOŞANMA GERÇEKLEŞİRSE AŞAĞIDA BELİRTTİĞİM TALEPLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA BOŞANMANIN GERÇEKLEŞMESİNİ ,
- Müşterek çocuklar zzzzzz ve cccccccccc nin bu aşamada geçici dava sonunda kalıcı velayetlerinin müvekkilime verilmesini , bu mümkün değilse İVEDİLİKLE kendisi ile kişisel ilişki kurulmasını ,
- Müvekkilim lehine müvekkilimin yaşamış olduğu acıyı bir nebzede olsun dindirmesi için 30.000.00 TL maddi , 30.000.00 TL manevi toplamda 60.000.00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile karşı taraftan tahsiline karar verilmesini ,
- Ziynet eşyası alacağına ilişkin taleplerinin altınların davacıda olmasından dolayı reddine karar verilmesini ,
- Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla
arz ve talep ederim. 04.02.2022
DAVALI VEKİLİ : AVUKAT GÖKHAN BAŞKURT
EKLER :
- Evlilik boyunca çekilen fotoğraflar ( Mutlu ve sorunsuz bir evliliklerinin olduğunu ve son 1-2 aya ait resimlerde yer almaktadır.
- Müvekkilin kendi el yazısı ile yazılmış evliliklerini anlatan dilekçesi.
- Tanık Listesi
- Emsal Yargıtay Kararları.
- Harçlandırılmış Avukatlık Vekaletnamesi.